Bingöl Yeni TV / BİNGÖL (İGFA) – BİNÇEVDER Başkanı Cuma Karaaslan, geçmişte Türkiye’nin çeşitli yerlerinde meydana gelen ve son olarak Erzincan’ın İliç ilçesinde heyelan ve gibisi felaketlere son vakitlerde herkesin şahit olduğunu belirterek, “Hiç kimsenin kutsal saydığımız toprakları dönüştürmeye hakkı yoktur.” dedi.
Karaaslan, Kanada, Almanya ve Amerika’dan bu kadar kolay temin edilebilen ülkenin madenlerinin kan dökmeden, bedel ödemeden çıkarılmasına muhakkak müsaade vermedikleri belirterek, “Buna işbirlikçiler de dahil. Halifan köyünden gelen bu kömürün nimet mi yoksa lanet mi olduğunu hepimiz biliyoruz. Artık bu kömür nimet mi, lanet mi diye sorguluyoruz. Biz bu ülkenin topraklarını korumazsak gelecek kuşaklarımız kalmayacak. Burada onlar da kendi çocukları üzere yaşayabilecekleri bir alan bulamayacaklar” dedi.
22 Mart’ta ihaleye çıkacak projeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Karaaslan, “Bu projede ‘Redevanlar’, ‘Rönesans’ üzere resmi isimleri oluşturan inanılmaz derecede düşmanca ve yabancı sözler var. Değil mi? Redovalılara diledikleri üzere arama, işletme, kıymetlendirme, teşhis yapma yetkisi veriliyor, yıllık 3-5 kuruş teklif ediliyor, bu teklif sonrası kömür damarının olduğu yere gitme yetkisi veriliyor. Her ne kadar sonlar ve koordinatlar ‘keşif’ sözü altında çizilmiş olsa da yeraltında. Bizim buradaki bulunma sebebimiz, bir gün burada kömür santrali kurulmayacağının garantisinin olmadığını gösteriyor. Bu birinci felakettir; kömür santrali kurulduğunda Elazığ, Diyarbakır, dahil 200 kilometrekarelik bir alan, Muş ve Erzurum ile birlikte bölgedeki hayvancılık, flora ve fauna da yok olacak. Su kaynakları yok olacak. Dicle, Fırat ve Murat ırmaklarını bekleyen su kaynaklarının yüzde 60’ının Bingöl’den geldiğini biliyorsunuz. Artık bunları yok etmek, bu bölgeyi, bu ülkeyi, bu kenti korumak hepimizin misyonu. Buradan ziyan gören tek kişi siz olmayacaksınız. Herkes bilsin. Atmosfer kozmiktir; Sonlar ortada lakin bu köy için hiçbir kaygı yok, buradaki niyetimizin kaybolmasına sessiz kalırsanız, bir gün buraya termik santral kurulur, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ ve ülke yok olur” yorumunda bulundu.
Yedi bölgede etraf platformu derneklerinin olduğunu ve gerekirse bunun iptali için isimli makamlardan yardım isteyeceklerini kaydeden Karaaslan, “Barolar Birliği arkamızdadır. Bar bugün bize kelam verdi. Önümüzdeki hukuk uğraşında davalarımızı fiyat talep etmeden takip edeceklerini belirttiler. Ancak bir sıkıntımız var. Dava açma yetkisi bu köye aittir. Zira yerele ve ilgiliye ilişkin olmalı. Biz bu davayı açarsak yetkililer açtığımız davayı gereksiz görüyor. Onun için o davayı açtığımızda umarım baronun da yardımıyla muhtarla birlikte takip edeceğiz” diye konuştu.