Yeni Şafak muharriri Yusuf Kaplan, isim vermeden Hiranur Vakfı’ndaki çocuk istismarına değinerek, “Çocuklara karşı işlenen cinsel tecavüz kabahatleri en ağır formda cezalandırılmalı. Münferit olaylar, laik yahut dindar bölümlerden birini aşağılamak ve mahkûm etmek için kullanılmamalı hiçbir vakit.” niyetini lisana getirdi.
Kaplan yazısında, “Çocuk istismarına, çocuklara cinsel tacizlere, tecavüzlere aslâ göz yumulamaz. Bu hususta kimsenin gözünün yaşına bakılamaz. Bu çeşit hâdiseler hiçbir gecikmeye mahal verilmeden derhal araştırılmalı, hatalılar en ağır formda cezalandırılmalıdır. Öte yandan palavra haberlerle, iftiralarla toplumun, günahsız insanların toplumsal medyada infaz edilmesine, yüzlerce yıllık esaslı kurumlarının yıpratılmasına da göz yumulamaz. Toplumu ayakta tutan aile üzere, güçlü, esaslı manevî kurumlar olan tarikatlar üzere. Hatanın kişiselliği temeldir. İşlenen bir kabahatten dolayı, dindar yahut laik bütün bir kitle, topluluk mahkûm edilemez.” tabirini kullandı.
Kaplan şunları kaydetti:
“Bu toplumun en pak insanlarının her cins cinsel bağlantıyı legal gören bireyler yahut şebekeler tarafından “sübyancı, tecavüzcü” diye lanse edilmesi çok saçmadır!
Yaşananlar, yeni Fadime Şahinler icat etme projesi olabilir. Bu çeşit iğrençlikleri bu toplum kaç kere yaşadı, değil mi? Misal bir tezgâhın yaşanması her vakit mümkün bu ülkede.
Bu cins durumlarda ülkenin kaosa sürüklenmesi için yabancı istihbarat örgütlerinin devreye girebileceği gerçeğini de aslâ gözardı ermemek gerekir.
Özetle… Çocuklara karşı işlenen cinsel tecavüz kabahatleri en ağır halde cezalandırılmalı. Münferit olaylar, laik yahut dindar bölümlerden birini aşağılamak ve mahkûm etmek için kullanılmamalı hiçbir vakit.
Türkiye seçimlere giderken, savaşa gidiyor üzere, toplum tam ortadan ikiye ayrılıyor ve birbirine düşürülmeye çalışılıyor…
Bu bayatlamış metotları az çok tanıyor olmalıyız.
Toplumu infiale sürükleyecek hâdiseler karşısında devlet süratli adım atmalı.
Toplum da her daim teyakkuzda olmalı, oyuna gelmemeli.”