Cumhurbaşkanlığı Hukuk Siyasetleri Şurası Başkanvekili Uçum, panelde yaptığı konuşmada, 14 Mayıs 1950 seçiminin, Türkiye’nin demokrasi seyahatinde tarihi bir değere sahip olduğunu söyledi.
Uçum, Türkiye siyasal hayatında bürokratik iradeye karşı ulusal iradeyi temsil eden toplumsal bölümlerin etraftan merkeze yürüyüşünde birinci güçlü ve niteliksel adımın, 14 Mayıs 1950 tarihinde atıldığının altını çizdi.
Bu tarihte hem taban demokratik standartlara uygun bir seçim yapıldığını hem de seçim yoluyla hükümetin değiştiğini belirten Uçum, kelamlarına şöyle devam etti:
“14 Mayıs 1950 seçimi Türkiye’de demokrasi talebini öne çıkaran ana damarın ne olduğunu da gösterdi. Elbette ekonomik mevzular, halkın siyasal tercihlerini oluşturmasında her vakit kıymetli bir faktördür. Lakin bizdeki demokrasi talebinde ekonomik faktörlerden çok halkın sahip olduğu kıymetlerle kendini özgürce tabir etme muhtaçlığı daima daha üstün bir yere sahip olur. 14 Mayıs 1950’de ve 1960 darbesiyle önü kesilinceye kadar geçen müddette Demokrat Parti’yi iktidar yapan belirleyici olgu, halkın inancını, geleneklerini, var oluşunun aslı gördüğü bedellerini serbestçe yaşama gereksinimidir. Yani Türkiye demokrasi çabasında temel olan, halkın kendini özgürce söz etme muhtaçlığıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de temsil siyaseti yerine sosyolojik siyaseti hayata geçirerek, siyaset üslubunda radikal bir değişiklik yaptığını belirten Uçum, şunları söyledi:
“Türkiye seçmeni demokrasi tarihimizde 1950 seçimlerindeki Adnan Menderes tercihinden sonra 1983’te Turgut Özal ve 2002’de Recep Tayyip Erdoğan seçimleriyle de iki büyük dönüşüme daha imza atmıştır. Adnan Menderes ‘Yeter, kelam milletinindir.’ Turgut Özal, ‘Devlet, millet içindir.’ şiarlarıyla yola çıkarak Türkiye’yi yeni kademelere taşıdılar.
Recep Tayyip Erdoğan ise hem kurucu ülke başkanımız Atatürk’ün tam bağımsız Türkiye maksadına ulaşmak, hem de millet-devlet buluşmasını eksiksiz sağlamak için çıktığı yolda sahiden devrimci bir dönüşümün mimarı oldu. Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyetimizin birinci yüzyılının son çeyreği içinde belirleyici olan demokrasi ve kalkınma atılımını antiemperyalist bir yaklaşımla milletçe toplumsal bakış açısına dayanan ortak akılla ortak iradeyle ortak vicdanla gerçekleştiren önderdir.”
Panele, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun ile vatandaşlar katıldı.
Panel, “Türkiye Demokrasi Tarihinde 14 Mayıs 1950’nin Önemi” ve “Türkiye’nin Demokratikleşme Sürecinde 14 Mayıs 2023” başlıklarıyla devam ediyor.