İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun toplumsal medya hesabından gündeme getirdiği argümanlara bir defa daha reaksiyon gösterdi.
Soylu, “Sen, PKK ile kol kola gir, MLKP savunuculuğu yap, onun adamlarını, PKK’nın adamlarını belediyene yerleştir, DHKP-C’linin savunuculuğunu yap, olağan gazetecilik işi yapanları zan altında bırak teröristleri koruyacağım diye, ondan sonra dön Türkiye’ye ‘uyuşturucu ticaretinden açığını kapatıyorsun’ diye iftira et. Allah’tan korkusu yok, kuldan utanması yok anlıyoruz. Bu mevzuda emeğini ortaya koyan Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı olarak cürüm duyurusunda bulunduk, tazminat davası açacağız” dedi.
“Bu işi bırakmayacağız. O denli iftira, palavra atmakla Türkiye’de siyaset yapmanın periyodunun geçtiğini Kılıçdaroğlu örneği olarak göstereceğiz. Buna şu denir, beni bağışlayın, bu kadar çok pespaye bir duruma, sokağa düşmüşlük denir. Sokağa düşmüş, Allah kurtarsın” diyen Soylu, Kılıçdaroğlu’na reaksiyon gösterirken, “Ana muhalefet partisi lideri milletlerarası istihbarat oyununa düşmektedir, bunu bilerek gündem değiştirmek için yapmaktadır. Türkiye’yi palavralarla karartmaya çalışmaktadır” tabirlerini kullandı.
TIKLAYIN – Kılıçdaroğlu’ndan Soylu’ya “istifa” daveti, iktidara “uyuşturucu” reaksiyonu: Allah belanızı versin!
Afet İrtibat Çalıştayı
Soylu, Bağlantı Başkanlığı ile AFAD tarafından ortaklaşa düzenlenen “Afet İrtibat Çalıştayı”nın akabinde gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Afet vakitlerinde hakikat bilginin vatandaşlarla buluşmasının afet idaresinin en kıymetli modülü olduğunu tabir eden Soylu, çalıştayda bağlantıcı, medya uzmanı, gazeteci ve muhabirlerin yer aldığını belirtti. En kıymetli afetin yanlış bilgi olduğunu kaydeden Soylu, bu hususun hem halk hem kamu idaresi hem de afet idaresi açısından ehemmiyetine işaret etti.
“Siyaseti palavra üzerine ortaya koymuş bir ana muhalefet partisi genel başkanı!”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını eleştiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel lideri, her gün Türkiye’yi palavralar ve dezenformatik bilgilerle karartmaya, insanımızın gönlünü karartmaya çalışmaktadır. Meclis’te çıktı, ‘Bu Meclis’te 100’ü aşkın ByLock’çu milletvekili var’ dedi. ‘Tek kişi yoktur, bu yalandır’ dedik o günkü Meclis için. Çıktı, Külliye’ye giden bir CHP’liden bahsetti, yalandı, ismini de söylem edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayınladı. Listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. En son Yargıtay’ın, 2 gazeteciyle ilgili teröristlik bağını çok net bir halde ortaya koyduğu bir süreç. Tıpkı vakitte daha evvel Mersin’deki yaşanan olay kelam konusu. Bir tek cümle söylemedi. Yıllardan beri siyaseti palavra üzerine ortaya koymuş bir ana muhalefet partisi genel lideri ile karşı karşıyayız.”
“Yalova’da mahkeme bastılar, hâkime hakaret ettiler”
Türkiye’de 1960 darbesinin yaşandığını, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Şiddetli ve Hasan Poltakan’ın idam edildiğini anımsatan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı? Bu ülkede, Recep Tayyip Erdoğan’a, Demirel’e, Ecevit’e siyasi yasak kondu, Özal’a yapılmadık kalmadı. Hatta Demirel, Özal Anayasa Mahkemelerinden daima şikâyet ettiler fakat bunların her biri, bir siyasetçinin yahut devlet adamının söyleyebileceği seviyede kaldı, itiraz seviyesinde, topluma bilgi verme seviyesinde kaldı. Bunlar Yalova’da mahkeme bastılar, hâkime hakaret ettiler ve tabloyu daima birlikte net bir biçimde bize görebilme fırsatı sundular.”
CHP’li kimi belediyelere teröristlerin yerleştirildiği iddiası
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP’li kimi belediyelere teröristlerin yerleştirildiğini savunarak, “Sadece o mu? Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist, Adana’da, Türkiye’nin her tarafında, Şişli’de birçok yerde belediyelere terörist yerleştirdiler, çok net bir halde. Bütün bunları örtmek için maalesef ‘acaba ben kendi tabanımı, kitlemi bu palavralarla diğer bir noktaya çekebilir miyim’ kaygısı içerisinde. Bu, ayıptır, bu, ana muhalefet partisi genel liderine, anayasal kurumun temsilcisine yakışmaz” dedi.
“Nasıl yapıyormuş Türkiye uyuşturucu ticaretini?”
“Neymiş, Türkiye cari açığını uyuşturucu ticareti ile kapatmaya çalışıyormuş” diyen Bakan Soylu, Türkiye haritasıyla şırınganın yan yana olduğu yabancı mecmuaların dünyada yayınlandığını lisana getirdi.
“Ana muhalefet partisi lideri istihbarat oyununa düşmektedir, bunu bilerek gündem değiştirmek için yapmaktadır”
Özal, Erbakan, Menderes ve Tansu Çiller’in bundan nasibi aldığını, nasibini almayan kimsenin kalmadığını, bunun milletlerarası istihbarat oyunu olduğunu söyleyen Soylu, şöyle devam etti:
“Ana muhalefet partisi lideri bu istihbarat oyununa düşmektedir. Bunu, bilerek ve isteyerek yapmaktadır, gündem değiştirmek istemektedir. Sorunu ne? Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin yeni arabası, Türkiye’nin olumlu ve başarılı giden gündemini sanki ben nasıl akamete uğratırım. Neymiş, Türkiye uyuşturucu ticareti yapıyormuş. Nasıl yapıyormuş Türkiye uyuşturucu ticaretini? Bir gramını, bir lirasını tabir edin Allah isteği için.”
“Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik”
Bakan Süleyman Soylu, Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısının 941 olduğunu, ilgili üniteler FETÖ’den arındırıldıktan sonra bu sayının 271’e düştüğünü bildirdi.
“Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik eroinde”
Soylu, şu sözleri kullandı:
“Bu 2021 sayısı. Bu yıl yaklaşık yüzde 25 daha aşağısında gidiyor. Türkiye’de uyuşturucuya bağlı vefatlar 970’den neredeyse 2006-2007’li yıllara geldi nüfus artmasına karşın. Türkiye’nin uyuşturucusunun yüzde 20’si doğuda, yüzde 80’i batıda yakalanıyordu. Artık uyuşturucunun 4’te 3’ü hudutlarından girdiği Ağrı, Van ve Hakkâri’de yakalanıyor. Yüzde 75 demektir lakin yüzde 25’i geliyor. 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de uyuşturucu satıcılığından içerde yatan kişi sayısı 35-36 bindi. Yargı, mahkemeler her bir arada kamu el ele vererek bu sayı bugün 117 bin. Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik eroinde. Yaklaşık 30’a yakın ülke ile 60’ın üzerinde yabancı operasyon gerçekleştirdik. Kıyı güvenliğimiz dahi uyuşturucu uğraşı ortaya koymaktadır.”
“Bakın bakalım okulların önlerinde uyuşturucu satan var mı?”
İçişleri Bakanı Soylu, son devirde, Yeşilayın ve Sıhhat Bakanlığının rehabilitasyon merkezlerinin sayısının arttığını aktardı. Okulların önünde uyuşturucu satanlara yönelik kelamlarıyla dalga geçildiğini söz eden Soylu, “Bakın bakalım okulların önlerinde uyuşturucu satan var mı? Yakaladığımız vakit tüm uyuşturucu satanlar ve uyuşturucu kullananlarla anket yaparız. Bütün bunlar kıymetlendirilir ve buna nazaran siyasetler ortaya koyarız” diye konuştu.
Sadece uyuşturucuda, yaklaşık 1000’e yakın organize cürüm örgütünün çökertildiğini vurgulayan Soylu, “Şehit olan evlatlarımıza, askerimize, polisimize, kıyı güvenliğimize, gece gündüz çalışan narkotik polislerimize, jandarmalarımıza ayıptır” dedi.
“Suç duyurusunda bulunduk, tazminat davası açacağız”
Türkiye’nin narkoteröre karşı değerli bir gayret yürüttüğünü vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
“Sen, PKK ile kol kola gir, MLKP savunuculuğu yap, onun adamlarını, PKK’nın adamlarını belediyene yerleştir, DHKP-C’linin savunuculuğunu yap, olağan gazetecilik işi yapanları zan altında bırak teröristleri koruyacağım diye, ondan sonra dön Türkiye’ye ‘uyuşturucu ticaretinden açığını kapatıyorsun’ diye iftira et. Allah’tan korkusu yok, kuldan utanması yok anlıyoruz. Bu bahiste emeğini ortaya koyan Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı olarak cürüm duyurusunda bulunduk, tazminat davası açacağız. Bu işi bırakmayacağız. O denli iftira, palavra atmakla Türkiye’de siyaset yapmanın bölümünün geçtiğini Kılıçdaroğlu örneği olarak göstereceğiz. Buna şu denir, beni bağışlayın, bu kadar çok pespaye bir duruma, sokağa düşmüşlük denir. Sokağa düşmüş, Allah kurtarsın.”
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine ait tabirleriyle ne ileti vermek istediğinin sorulması üzerine Soylu, şunları söyledi:
“Kendisine vaktinde sordum, karşılık veremedi. Veremez. Fetullah Gülen’le görüşmedim dediği görüşmeyi yapıp yapmadığının şahitleri var. ‘Ben ona geçmiş olsun dileğinde bulunmadım’ diye palavra söyledi ya bunun şahitleri var. Nerede, ne vakit, hangi saatte ve kiminle. Dedim ki bir diş muayenehanesinde sen kiminle bir ortaya geldin? O tarihte, 15 Temmuz 2016 darbesinden evvel sen sanki darbenin mottosu olan cümleyi orada kullandın mı kullanmadın mı? Burada FETÖ’cülerle görüştün mü görüşmedin mi? Bu diş muayenehanesinde yeni bir yol haritası çizdin mi çizmedin mi? Amerika’da büyükelçiler konusunda bir şey söyleyebildiler mi? Kendi partilisini büyükelçilere gönderdi. Altılı masanın ortaya koyduğu deklarasyonu redakte ettirdi. Yarın öbür gün bunun ses kaydı ortaya çıkarsa, bir vatansever bunun ses kaydını mahkemeye gönderirse ne olur? Yukardan aşağıya Kemal Kılıçdaroğlu palavra ve hata makinesidir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türk Emniyet Teşkilatına, Türk Jandarma Teşkilatına attığı bu uyuşturucu ticareti cürmü karşılıksız kalmayacaktır.”
“Yanına bırakmayacağız, yakasını bırakmayacağız”
Kılıçdaroğlu’nun kendi başarısızlığını, kendi içinde karşı karşıya kaldığı çaresizliği gölgelemek için tekrar bir palavraya ve iftiraya başvurduğunu söyleyen Soylu, “Peşini bırakmayacağız, yanına bırakmayacağız, yakasını bırakmayacağız” diye konuştu. (AA)